verkendini.com’un geleneksel buluşmalarının ikincisi “fıkra kahramanları”nı bir araya getirdi. İstanbul’da düzenlenen organizasyona Nasreddin Hoca, Temel, İdris, Fadime, bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız, bir İskoç, Namı Kemal, Boğulan Kelle ve Sarhoş Fare katıldı.
Medyanın büyük ilgi gösterdiği gecede, ” O kedi buraya gelecek” fıkrasındaki performansıyla son dönemde büyük çıkış yapan Fare, basın mensuplarının ilgi odağı oldu. Ancak genç yıldız toplantıya girişte soruları yanıtsız bıraktı. Ters yöne girmeleri nedeniyle geç kaldıkları öğrenilen Temel, İdris ve Fadime, Karadenizli hayranlarının alkışları eşliğinde mekana girdi.
Suç anlatıcılarda
Toplantıda öncelikle sorunlar tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Fıkraların eskisi kadar ilgi görmemesinden yakınılan gecede, bu duruma gelinmesinde kötü anlatıcıların büyük etkisi olduğu vurgulandı. Özellikle fıkra bitmeden gülmeye başlayanların camiaya büyük zarar verdiği belirtilirken, ”Bomba gibi bir fıkra var” diyerek büyük beklenti yaratma, sonrasında ise bu söylemin hakkını verememe vakalarının fıkra anlatmak isteyenler üzerinde büyük baskı oluşturduğuna dikkat çekildi. Kahramanlar bu faktörler nedeniyle porno fıkralarda rol almak zorunda kaldıklarını itiraf ettiler.
Tansiyon yükseldi!
Hayvan karakterli fıkraların son dönemde piyasaya egemen olduğu yönündeki görüşlerin ortaya koyulması gecede tansiyonun yükselmesine neden oldu. Fare, camianın önde gelen karakterlerinin kendilerini yenileyemediğini, hayvanlar alemine sataşmaktansa bu konunun incelenmesi gerektiğini söyledi. Yabancı konuklar, Laz dostlarıyla aynı fıkralarda rol almaktan mutlu olduklarını ancak her fıkranın sonunda kaybeden olmaktan sıkıldıklarını dile getirdiler. Temel, İdris ve Fadime ise özel hayatlarının didik didik edilmesindan rahatsız olduklarını belirttiler. Namı Kemal’in, en yaşlı üye olarak oturumu yöneten Nasreddin Hoca’ya ” Açıkla hoca, sen söylendiği gibi küfürlü, edepsiz fıkralarda oynadın mı? Kazanla, düdükle bizi yıllarca yedin mi?” diye sorması gerilimin zirveye tırmandığı an oldu. Nasreddin Hocabu şok soruya ” Hangimizin edepsiz fıkrası yok?Sen kendi geçmişine bak. Az mı dinledik malafatının marifetlerini” şeklinde sert bir yanıt verdi. Bir Alman’ın o esnada tabaklara servis edilen yoğurdu göstererek ”Hocam bu senin mayaladığın yoğurt mu?” demesi tansiyonu düşürdü.
Bir İngiliz’in ülkesinin karakteristik diplomasi yeteneğini teyit edercesine ”Size bir fıkra anlatayım mı?” demesi ise gerilimin yerini kahkahalara bıraktı.
İskoç’un hesap tedirginliği
Çözüm önerileri bölümünde diğer ülkelerin kahramanlarıyla da irtibata geçilmesi ve fıkranın eski popülaritesini kazanması için uluslararası bir platform oluşturulması hususunda fikir birliğine varıldı. Ayrıca sosyal medyanın aktif bir şekilde kullanılması karara bağlandı.
Nasreddin Hoca bu bölümde Fare’ye, kendisini takdir ettiğini ancak şımarmaması gerektiğini söyledi. Hoca, genç meslektaşına tarihte bir fıkrayla patlama yapan ancak sonrasında unutulup giden birçok karakter olduğunu hatırlattı. Büyük bir cesaret örneği göstererek katıldığı yüzme yarışının hemen başında dibe çökmesiyle tanınan Kelle, organizasyonun suskun isimleri arasında yer aldı. Garsonların Kelle’yi çöp zannederek mutfağa götürmesi son anda önlendi. Gecenin sessiz diğer ismi olan Bir
İskoç’un hesap zamanı yaklaştıkça tedirginleşmesi ve viskiye abanması dikkat çekti. Neyse ki hesabı Nasreddin Hoca ödedi. Hoca’nın fatura istemesi ve ”Ben bunu Akşehir Belediyesi’ne yaslarım” demesi bazı konuklar tarafından hoş karşılanmasa da oturum karşılıklı jestler ile olaysız sona erdi.
NOTLAR
* Fıkra aleminin duayen ismi Bal Mahmut’un gönderdiği çelenk, toplantı salonuna koyuldu.
* Menüde dilber dudağı, hanım göbeği ve vezir parmağı gibi tatlıların yer almasının Nasreddin Hoca’nın talebi olduğu öğrenildi.
* Bir grup Japon, toplantıda kendilerini temsil eden kimsenin bulunmadığını, bir grup Erzurumlu da Teyo Pehlivan’ın çağrılmamasını gerekçe göstererek mekan çevresinde eylem yaptı.
* Nasreddin Hoca aleyhine pankartlar açan bir grup, halkın tepki göstermesi üzerine mekanın çevresinden uzaklaştı.
* Temel, İdris ve Fadime’nin ayrı araçlarla mekandan ayrılması farklı yorumlara yol açtı.
* İskoç’un toplantı çıkışı metrobüs durağını sorması şaşkınlıkla karşılandı.